Sauna kelimesi, Fince kökenli olup “banyo” veya “banyo evi” anlamına gelir. Tarihi 2000 yıl öncesine dayanan sauna kültürü, Finlandiya’da bir yaşam biçimi haline gelmiştir. Finlandiyalıların saunalarını anlattığı ilk yazılı kaynak, 1112 yılına kadar uzanmaktadır.
İlk saunalar, yerin içine kazılmış toprak odalar şeklindeydi. Zamanla bu yapılar ahşap kütüklerle inşa edilen küçük kulübelere dönüştü. Saunanın içindeki taş fırın, odun ateşiyle ısıtılır; taşlar aşırı sıcak hale gelince üzerine su dökülerek buhar oluşturulurdu. O dönem saunaların bacası yoktu, yalnızca küçük bir hava deliği bulunurdu.
Bu süreçte odanın içi dumanla kaplanır, sıcaklık belirli bir seviyeye ulaşınca insanlar içeri girerdi. “Sauna” kelimesinin, Fince “duman” anlamına gelen “savu” kelimesinden türediği düşünülmektedir.
Sauna Kültürünün Evrimi
Zaman içinde sauna, sadece temizlik değil, sosyal bir toplanma alanı haline geldi. Köylerde insanlar bir araya gelir, dinlenir ve sohbet ederdi.
Finliler göl kenarlarında yaptıkları ahşap kulübelerde taşları ısıtır, su dökerek buhar oluşturur, ardından soğuk suya girerek vücut ısısını dengelemeye çalışırlardı. Bu uygulamanın, kan dolaşımını güçlendirdiği ve bağışıklığı artırdığına inanılırdı.
yüzyıl ortalarında, Rus buhar banyoları (banya) Avrupa’da yaygınlaştı. Halka açık ilk modern sauna ise 1936 Berlin Olimpiyat Köyü’nde, Finli sporcuların talebiyle kuruldu.
Bugün sauna, rahatlama, arınma ve sağlık amacıyla dünyanın dört bir yanında kullanılmaktadır. Geleneksel Finlandiya saunalarından modern spa merkezlerine kadar uzanan bu kültür, binlerce yıllık sağlıklı yaşam geleneğini günümüze taşımaktadır.